Merdiven üzerinden Kaleiçi’ne girenlerin gözüne, kentin kuzeyini çevreleyen iç surlarda Roma Dönemi devşirme sütunlarının yazıt alanı olarak kullanıldığı çarpmaktadır. Uzun Çarşı Sokak boyunca Kale Kapısı yönünde devam eden surlara yerleştirilen Arapça kitabeler sütunların yuvarlak yüzeylerine yazılmışlardır.
Kitabe parçaları bütünlendiğinde, 1212 yılında ayaklanma sonrası kısa süreli Selçuklu egemenliğinden çıkan Antalya’nın, İzzettin Keykavus tarafından tekrar ele geçirilmesi üzerine yazılan bir Fetihname olduğu ortaya çıkmaktadır. 44 parçadan oluşması gereken Fetihname’nin bir bölümü kaydedilmesi sonrası kaybolmuş olup, 26 tanesi parçası yerinde, 7 tanesi ise Antalya Müzesi’nde korunmaktadır. Kitabenin ilk bölümünde, Kelime-i Şahadet ve Antalya’nın yeniden fethinin Allah’ın yardımıyla gerçekleştiği yazılıdır.
İkinci bölümde, fethin gerekçesi anlatılmakta, Sultan Gıyasettin Keyhüsrev’in Antalya’yı daha önce ele geçirdiğinden ve onun ölümünden sonra yerli halkın ayaklanarak inançsızlığa geri döndüğünden bahsedilmekte ve Antalya’nın ikinci fatihi İzzettin Keykavus’un unvanları sıralanmaktadır. Kitabenin devamında Antalya’nın kuşatılmasıyla ilgili bilgiler ve fethin tarihi verilmektedir. Son bölümde ise kuşatma sırasında tahrip olan kalelerin onarımı için Sultan’ın verdiği emir ve yardımından dolayı Allah’a bir kez daha şükran ifadeleri yer almaktadır.